Doğanın bize bahşettiği en güzel mucizelerden biri Kapadokya. Öyle ki, adım adım bu coğrafyayı dolaşırken önünde arkanda ve hatta yanında hep aynı soruyu duyuyorsun; " Yahu bunlar nasıl olmuş?"

Esasen Türkiye'ye döndüğümden beri Kapadokya'ya gitmek istiyordum. Zira yüksek lisans deneyimi elbette ufkumuzu açtı, "ülkemizde de gezelim arkadaş" dedik. Bir yıl sonra Kapadokya’ya gitmeme ise kendi girişkenliğim değil, lise dostlukları vesile oldu. İyi ki varlar!

Sabah hep beraber arabaya bindiğimizde o tatlı heyecanı tekrar hissettim içimde. “Seyahate gidiyorsun Sercan” dedim. Kanada’ya da gitsen, Kapadokya’ya da gitsen hep aynı mutlu his.

İlla uzaklara para dökmeye, kalıplara sıkışmaya lüzum yok demek ki.

O yüzden bu sıralar şöyle sesleniyorum kendime:

Mutlu olmak her zaman bir seçim. Sen yeter ki görmeyi bil.

Share this Story

From spontaneous adventures in Zurich to the serene beauty of Lucerne

An Italian Sojourn Worth Living For

Bunu bilmek bu kadar kolay mı?

Hep görüş açımda kal Londra

Burada ya tamamsın ya da devam

thirty minutes of my life I will never regret.

a gloomy face, but a fascinating heart

07 de September de 2017